‘P’ İle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Pakize: Temiz, lekesiz, halis, saf
Paksu: Su gibi temiz ve saf olan kimse.
Paksüt: Süt gibi temiz bir karakteri olan.
Pamira: Orta Asya’da bir yayla adı
Pamuk: Uysal, yumuşak kişi
Papatya: Bir kır çiçeği; sarı ve beyaz
Parçe: Parça, bir bütünden ayrılmış küçük bölümler.
Parla: (Parla-maktan buyruk) ışık saç, tutuşup alev çıkar
Parlak: Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz ve ışıklı. 3. Göze çarpacak kadar başarılı olan.
Parlanur: Nur gibi parla, ışık saç
Parlar: Işıldar, ışık saçan
Payam: Badem.
Payan: 1. Son, nihayet. 2. Uç, kenar.
Paye: 1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin b
Payende: Kararlı, temelli
Payidar: 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Payiz: Güz, sonbahar.
Peçen: Çayır, çimen
Pek: 1. Sert, katı. 2. Sağlam, dayanıklı. 3. Hızlı.
Pekak: Çok temiz, çok ak.
Pekay: Ay gibi güzel
Pekbal: Çok tatlı, çok sevimli.
Pekdeğer: Çok değerli, çok kıymetli.
Pekkan: Sağlam, temiz soydan gelen.
Peköz: Sağlam öz, özü sağlam kimse
Peksu: Çok saf ve temiz.
Pekşen: Çok neşeli, çok sevinçli
Pelin: Sağlık için kullanılan bitki, pelin otu
Pelinsu: Pelin + Su isimlerinin birleşimi
Pelit: Meşe ağacı ve yemişi
Pelşin: Yeşil yaprak
Pembe: Kırmızı beyaz renklerin karışımı
Pembegül: Pembe renkli gül gibi olan
Pembenaz: Nazlı güzel
Pembenur: Pembe renkli ışık saçan.
Pera: Beyoğlu’nun eski adı.
Perçem: Kahkül
Peren: Yaprakları gri yeşil ve tüylü, çoban yastığı da denilen bir bitki
Perestide: Sevgili, sevilen, canan.
Peri: Düşsel bir varlık, bir tür enerji varlığı
Perican: İçtenliğiyle güzelleşen kadın
Periçehre: Peri yüzlü, peri kadar güzel.
Peride: Uçmuş, soluk, solmuş.
Perihan: Periler perisi, çok güzel
Perik: Kuş tüyü.
Perin: Gönül tokluğu
Perinaz: Çok güzel olmasından ötürü nazlanan
Perinisa: Kadınların en güzeli.
Perinişan: Peri gibi, periye benzeyen.
Perinur: Peri gibi güzelliğiyle göz kamaştıran.
Peripeyker: Peri gibi güzel yüzlü.
Periru: Peri yüzlü, çok güzel.
Perisu: Peri kadar güzel ve su kadar saf olan
Periveş: Peri gibi çok güzel.
Periyar: Peri kadar güzel sevgili.
Perizat: Peri çocuğu, çok çok güzel
Perize: Kırmızı altın.
Permun: Bezek, süs.
Perran: Uçan, uçucu
Perrin: Naz, nezaket, gönül tokluğu
Peru: ışığa gelen kelebek.
Peruze: Mavi renkli, değerli bir süs taşı.
Pervane: Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek.
Perver: Besleyen, besleyici, eğiten, eğitici.
Pervin: Ülker yıldız takımı (Süreyya)
Perviz: Güzellik, cilve
Pesen: 1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti.
Pesent: 1. Beğenen, beğenmiş. 2. Beğenme, seçme.
Pesin: Sonraki, en son
Petek: Arıların ballarını biriktirdiği balmumu altıgen kutucuklar
Peya: Gurur.
Peyam: Badem.
Peyda: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
Peyker: Yüz, sima
Peyma: Ölçen, ölçülü
Peyman: Yemin, ant.
Pınar: Su kaynağı, göze
Pırıl: pırıl pırıl ikilemesinin tekil hali, ışıl
Pırıltı: Işık yansıması
Pırıltılı: Pırıltısı olan, parlak. 2. Süslü, özentili.
Pırlanta: Değerli bir tür elmas.
Pıtırca: Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği.
Pıtırcık: Koyu pembe renkli bahar çiçeği
Pıtrak: 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışa
Pinhan: Gizli, saklı
Piran: Yaşlılar, ulu erenler, ermişler.
Piraye: Süs, bezek
Piroze: Güvercine benzer bir kuş türü.
Piruze: Mavi renkli ve değerli bir süs taşı
Piyale: Kadeh, şarap bardağı
Polen: Çiçek tozu
Prenses: Hükümdar kızı
Pullu: 1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş.
Punar: Pınar
Pürahenk: Çok uyumlu.
Pürçek: Bitkilerin saçaklı kökü ya da püskülleri; şakaklardan sarkan saç, zülüf, perçem
Püren: Bir çeşit çalı, meşe filizi
Pürenvar: Rengarenk, çok renkli
Pürfer: Çok parlak, aydınlık.
Pürfeyz: Bereketli
Pürheves: Çok hevesli, çok istekli.
Pürhuzur: Huzur dolu.
Pürlen: Nur İçinde
Pürşan: Çok şöhretli
Pürşen: Neşe dolu.
Pürtaravet: Taptaze.
Püsen: İnce ince yağan yağmur.
Püser: Oğul vermek.
Pütün: Olgun, yetkin.